Babacan: Bütçe hazırlanırken her şeyi bir kenara bırakıp önce çiftçi demek gerekiyor
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, iktidarın önceliğinin tarım olmadığını belirterek, tarım maliyetlerinin artmasının enflasyonu vurduğunu söyledi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, iktidarın önceliğinin tarım olmadığını belirterek, tarım maliyetlerinin artmasının enflasyonu vurduğunu söyledi.
Babacan, "Mesele devletin ve ülkeyi yönetenlerin önceliği… ‘Benim önceliğim çiftçidir. Önceliğim tarımdır. Öncelik önceliğim sulamadır’ demedikten sonra bu iş mümkün değil. Üstelik biliyorsunuz tarımsal maliyetler çok arttı. Şimdi tarımsal maliyetler artınca bu gitti gıda enflasyonunu vurdu. Şu anda Türkiye tüm OECD ülkeler içerisinde gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ülke. Evet yakın zamanda bir grafik de paylaşıldı bununla ilgili. yüzde 36’ya yakın bir enflasyon rakamı çıktı. Yani bütün OECD'ye gıda enflasyonun en yüksek olduğu ülkeyiz" dedi.
Tarıma dair değerlendirmelerde bulunan Babacan, şunları söyledi:
"Sulamayla suyu toprakla buluşturarak verimli arttırmak gerekiyor. Bir dönüm arazide 101 kilo yerine ya da bir ton yerine 2 ton, 3 ton verim aldığınızda suyla beraber işte birim maliyet düşer. Ama ayrıca devletin mutlaka gübre fiyatının yarısını karşılaması gerekiyor. Yem fiyatının yarısını karşılaması gerekiyor. Şu andaki destekler diyorum ya topla topla 90 milyar tutuyor. Bu rakamla çözülmesi mümkün değil. Bütçe hazırlanırken sulama ile ilgili mutlaka ciddi bir yatırım bütçesi konması lazım. Tarıma destekle ilgili ciddi bir bütçe konması lazım ki maliyetler düşsün. Tarım maliyetleri düşünce gıda fiyatları düşecek. Gıda fiyatları düşünce enflasyon düşecek. Enflasyon düşünce faizi artırmaya gerek kalmayacak. Yüksek faize gerek kalmayacak. Bütçede bu kadar faizle para ödemeye gerek kalmayacak. Kural şu çiftçiye destek ver. Böylece yüksek faiz ödemek zorunda kalma. Faize ödeyeceğin parayı çiftçiye öde. Formül çok basit."
Babacan, "Bütün dünya bunu yapıyor bakın. Hayvancılığına destek vermeyen ülke dünyada hemen hemen yok. Biz hayvancılığa destek vermeyince ya da yeterli destek vermeyince bu sefer başka ülkelerde daha ucuza bir şekilde üretilen ürünler Türkiye'ye giriyor. Türkiye çok büyük bir canlı hayvan ithalatçısı oldu. Çok büyük bir et ithalatçısı oldu. Avrupa'nın en büyük toprakları bizde. Avrupa'nın en büyük ve en genç nüfusu bizde. Ama şu anda biz dışarıdan et ithal ediyoruz. Bu tamamen politikasızlık ve kötü yönetim" ifadelerini kullandı.
Babacan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'de tarımsal üretimi önümüzdeki 10 yıl içerisinde ikiye katlamak mümkün. Nasıl olur? Verim, verim, verim artışı… Ve aynı zamanda çiftçinin kar etmesi ve yeni nesillerinde tarıma, çiftçiliğe ilgi göstermesi. Tarım yapılan arazilerin daralması değil, genişlemesi… Çiftçimiz zarar edince ne kadar çok üretiyorsa o kadar çok zarar edince bu sefer ektiği alanı daraltıyor. Ya da kiraya veriyor. Halbuki çiftçimizin ekim alanını genişlete genişlete büyüye büyüye işini yapması lazım. Verim arttığında özellikle sulamayla beraber ilaçlamanın, tohumun, gübrenin daha bilinçli ve daha ucuz maliyetle, daha uygun şartlarda, daha geniş bir şekilde kullanılmasıyla Türkiye'de verimi artırmak mümkün. Özellikle havza planlamasıyla yani her bir bölgemizin suyuna, toprağının kalitesine, iklime göre planlanmış, havza bazında planlanmış bir şekilde yapılan tarım Türkiye'deki toplam verimliliği de arttıracaktır. Hangi bölgede en uygun ürün neyse o ürünün yetiştirilmesiyle daha büyük bir verim artışı sağlanacaktır. Dolayısıyla on yılda Türkiye'deki tarım üretimini ikiye katlamak mümkün. Bunun hepsinin hesabını kitabını biz yaptık."
Hibya Haber Ajansı